Ons altın, tarih boyunca finansal piyasalarda belirsizliklerin ve risklerin yükseldiği dönemlerde güvenli liman varlığı olarak öne çıkmıştır. 2025 yılında, küresel jeopolitik ve ekonomik gelişmelerin altın üzerindeki etkisinin oldukça derin olacağı öngörülüyor. Trump politikalarının geri dönüşü, Ukrayna-Rusya savaşı gibi süregelen jeopolitik çatışmalar, Asya’da ABD-Çin-Tayvan hattında yükselen tansiyon ve tahvil faizlerindeki olası artışlar, altının kaderini şekillendirecek temel unsurlar arasında yer alıyor.
Trump Politikalarının Dönüşü ve Ekonomik Belirsizlikler
Donald Trump’ın başkanlık koltuğuna ikinci dönem oturması küresel ekonomide bir belirsizlik kaynağı olarak değerlendiriliyor. Trump’ın “Önce Amerika” politikası, ticaret savaşlarını yeniden gündeme getirecektir. Çin’e yönelik agresif tarifelerin yeniden devreye alınması ve tedarik zinciri düzenlemelerinin sertleşmesi gibi adımlar, küresel ticaretin akışını bozabilir. Bu durum, ABD Doları’nın gücünü artırırken aynı zamanda enflasyonist baskıları da tetikleyebilir.
Trump yönetiminde sıklıkla gördüğümüz korumacı politikaların, jeopolitik tansiyonu yükseltmesi bekleniyor. Bu tür bir ortamda, altın fiyatları genellikle yukarı yönlü hareket etme eğilimindedir, çünkü yatırımcılar ekonomik belirsizliklere karşı portföylerini dengelemek için altına yönelir. Ancak Trump’ın yüksek faiz oranlarına karşı duruşu ve Federal Rezerv üzerinde baskı kurma alışkanlığı, tahvil piyasasında oynaklığı artırabilir.
Ukrayna-Rusya Savaşı ve Jeopolitik Çatışmalar
2025 yılında Ukrayna-Rusya savaşının devam etmesi veya daha geniş bir bölgesel çatışmaya dönüşmesi, altın fiyatlarını önemli ölçüde etkileyebilir. Bu savaş, sadece Avrupa’nın güvenliği için değil, aynı zamanda enerji piyasaları ve küresel gıda arzı açısından da kritik bir risk oluşturuyor.
Rusya’nın nükleer doktrini genişletmesi ve Ukrayna’nın Batı destekli saldırılarla Rus topraklarına yönelik eylemleri, risk iştahını düşürerek yatırımcıların güvenli liman varlıklarına yönelmesine neden olabilir. Savaşın devam etmesi, enerji maliyetlerini artırabilir ve ekonomik durgunluk endişelerini körükleyebilir. Bu tür bir ortamda, altın genellikle talep görür.
ABD-Çin-Tayvan Üçgeni ve Asya’daki Gerilimler
Asya’da ABD ile Çin arasındaki gerilim, özellikle Tayvan konusu üzerinden daha da derinleşme riski taşıyor. Tayvan, yarı iletken sektöründeki stratejik önemi nedeniyle sadece bölgesel değil, küresel ekonominin de merkezinde yer alıyor. Çin’in Tayvan’a yönelik bir müdahale girişimi, Asya-Pasifik bölgesindeki istikrarı bozabilir ve küresel piyasalarda panik yaratabilir.
ABD’nin, Tayvan’a verdiği askeri destek ve Çin’e uyguladığı teknoloji kısıtlamaları, Pekin yönetiminin sert tepkilerine yol açmaktadır. Böyle bir senaryoda, jeopolitik riskler altın fiyatlarını yukarı yönlü destekleyecektir. Ayrıca, bu tür bir çatışma, Çin ve ABD’nin kendi bölgelerinde farklı müttefiklik ağları kurmasını hızlandırarak küresel ekonomiyi iyiden iyiye kutuplaştırabilir.
Tahvil Faizleri ve Altın Üzerindeki Etkiler
Altın, faiz getirisi olmayan bir varlık olduğundan, tahvil faizlerindeki artışlar genellikle altın fiyatları üzerinde baskı yaratır. 2025 yılında, Federal Rezerv’in Trump politikalarına bağlı olarak yükselmesi beklenen enflasyonu kontrol altına almak için sıkı para politikası izlemeye devam etmesi ve tahvil faizlerini yüksek seviyelerde tutması beklenmektedir. Ancak bu durum, yüksek enflasyon ve ekonomik durgunluk (stagflasyon) riskleriyle birleşirse, yatırımcılar reel getiri yerine güvenli liman varlıklarına yönelmeyi tercih edecektir. Bunu konuşmak için henüz erken olarak görülse de, risk olarak kalmayı sürdürüyor.
Öte yandan, Trump yönetiminin Fed politikalarına baskı yapması ve daha gevşek bir faiz politikası talep etmesi gibi faktörler, tahvil faizlerindeki yükselişi sınırlayabilir. Yine de, tahvil faizleri yüksek seviyelerde kalırken jeopolitik riskler artarsa, bu durum altının cazibesini koruyabilir.
Altın İçin Çifte Baskı ve Destek Senaryosu
2025 yılında ons altın, yukarıda özetlenen dinamiklerin birleşimiyle karşı karşıya kalacak. Artan jeopolitik riskler, Trump’ın potansiyel politikaları ve küresel ekonomik belirsizlikler altın için güçlü bir destek oluşturacaktır. Ancak tahvil faizlerindeki yükseliş, altın fiyatlarını zaman zaman baskı altında tutabilir. Yatırımcılar açısından, ons altın hem risk yönetimi hem de portföy çeşitlendirmesi için kritik bir araç olarak kalmaya devam edecek. Jeopolitik gelişmelerin ve tahvil piyasalarındaki hareketlerin sıkı bir şekilde takip edilmesi, altın fiyatlarının yönü üzerinde belirleyici olacağını unutmamak gerekir.
Uzun Vadeli Teknik Görüntü
Ons altının uzun vadeli haftalık grafiği, yükseliş trendi ile desteklenmeye devam ediyor. Test edilen 2790 seviyesinden sonra sert bir şekilde düşen altın, geçtiğimiz hafta 2537 dolar desteğini test edip tekrar yükseliş ivmesi yakalama çabasında. Ancak bu hareket şu aşamada 2700 üzerine çıkılmadan h4 gibi nispeten kısa-orta vadeli grafiklerde tam anlamıyla onay almış sayılmayacaktır. Dolayısıyla altın, eğer kısa-orta vadeli gelişmeleri fiyatlamayı sürdürürse, Ocak ayına kadar satış baskısı altında kalabilir ve uzun vadeli haftalık grafikte “düzeltme” olarak adlandırılacak, 2790’dan başlayan satış baskısını koruyabilir. Bu hareketle alt tarafta test edilmesi beklenen en majör destek bölgesi 2439 – 2340 dolar bölgesidir. 2025 yılında Ons altın fiyatlarında temel riskler, yeni rekor seviyelere işaret ederse, altın fiyatları önce 2790, sonrasında ise 3000 ve ultimate hedefi olan 3200 seviyesine doğru belirtilen bölgeden gelecek güçlü destekle yol kat etmek isteyecektir.
Tavsiye
Kısa-orta vadeli işlemler (yıl sonuna kadar)
XAUUSD: SELL
LİVE: 2630
TP: 2439
SL: 2720
R/R: 2.11
Tavsiye 2
Uzun vadeli işlemler ve Portföy dengeleme unsuru (2025 yıl sonuna kadar)
XAUUSD: BUY
LİVE: 2630
TP: 2790
SL: —–
KADEME 1: 2540
TP: 2790
SL: —-
KADEME 2: 2440
TP: 3000
SL: —-
KADEME 3: 2340
TP: 3200
SL: —-
Risk Bildirimi
Bu içerik yalnızca genel bilgi ve analiz amacı taşımaktadır; kesin işlem tavsiyesi olarak değerlendirilmemelidir. Yapılan analizler ve verilen bilgiler doğrultusunda yapılacak işlemlerin tüm risk ve sorumluluğu yatırımcının kendisine aittir. GKM Trade, bu bilgiler doğrultusunda gerçekleştirilen işlemlerden doğabilecek herhangi bir kayıptan sorumlu tutulamaz. Finansal piyasalarda işlem yapmadan önce kendi risk toleransınızı göz önünde bulundurarak bağımsız bir finansal danışmandan destek almanız tavsiye edilir.
Leave a Reply